Duymadim.com

Bunudamı duymadın? Araç Bilgisayar Bilim Donanım Fragmanlar Genel Komedi Magazin Müzik Mobil Oyunlar Son Dakika Spor Teknoloji Uzay Video Yazılım İnternet Yeni teknolojiler Yeni telefonlar yeni haberler Nealaka nealaka ürünler acayip teknoloji teknoloji mobil hayat mobil dünya cep telefonu ilginç ürünler teknoloji harikası ürünler video fragman spor oyun oyunlar yeni oyunlar oyun haberleri

Browsing in Bilgisayar

Merhabalar,

Sizlere sıklıkla kullandığım bir işlemi anlatmak istiyorum.

Siz de benim gibi online video servislerini sıklıkla kullanıyor ve izlediğiniz videoları bilgisayarınıza kaydetmek istiyorsanız bu işlemi birazdan anlatacağım yol ile muhtemelen en pratik şekilde yapacaksınız.

Bahsedeceğim yolu YouTube gibi nerdeyse tüm video sitelerinde video kaydetmek için kullanabilirsiniz.

İzlediğiniz videoyu kaydetmek için tek yapmanız gerek videoyu seyretmek!

Belki de nasıl yapılacağını şimdiden tahmin ettiniz. Bilgisayarımızın önbelleğini bu iş için kurcalayacağız.

Dediğim gibi sadece videoyu seyretmemiz yeterli. Hatta sadece tamamının yüklenmesini bekleseniz bile yeter. Hemen örnekle gösterelim:

youtube-video-kaydet-1
YouTube - Video önbelleğe alınması

Gördüğünüz gibi videonun tamamını seyretmeden tüm videoyu indirmeniz yeterli. Önemli olan soluk kırmızı olan çubuğun tamamen dolması.

Neyse, en baştan başlayalım.

Öncelikle YouTube’a eriÅŸemiyorsanız ÅŸurayı bir okuyun. Belirtilen iÅŸlemleri yaptıktan sonra YouTube’a girmeniz gerekiyor.

GirdiÄŸinizi farz ederek devam edelim. Ben tarayıcı olarak Firefox kullanacağım ve yapacağım iÅŸlemleri de Firefox’a göre anlatacağım. EÄŸer Firefox kullanmıyorsanız hemen buradan indirebilirsiniz. Internet Explorer kullanıyorsanız da bırakın canım artık onu. :)

Tarayıcımızı indirdik, kurduk. Zaten YouTube’a da eriÅŸebiliyoruz. E o zaman hemen en sevdiÄŸimiz videoları seyredelim.

Üsteki resimdeki gibi videonun yüklenmesini bekliyorsunuz. Yüklenir yüklenmez okumaya devam edebilirsiniz.

Tarayıcımızda yeni bir sekme açıyoruz. ( Dosya -> Yeni Sekme veya Ctrl T kombinasyonunu kullanabilirsiniz.)

Adres çubuÄŸuna about:cache yazıyoruz. Tabi daha sonra “Enter” a basmayı unutmayalım. :)

Karşınızda şuna benzer bir görüntü olmalı:

lt7rihd-lblqtulknf2rz48zrjpegv
Firefox önbellek (cache)

Buraya kadar saÄŸ salim geldik.

Resimde gözüküyor mu bilmiyorum ama orada dikkat etmemiz gereken bir yol var.

Disk cache device baÅŸlığı altında, Cache Directory: yazısının yanında bir klasör yolu yazıyor. O yolu komple seçip, kopyalıyoruz. Daha sonra Bilgisayarım’ı açıp, adres çubuÄŸuna kopyaladığımız içeriÄŸi yapıştırıp “Enter”a basıyoruz. Karşınıza şöyle bir görüntü gelmeli:

g-nsfpunoumfsv-yvpfsveksnukize
Videonun kaydedildiÄŸi yer

Sayamadığımız kadar dosya var di mi? Acaba hangisi bizim videomuz? :)

Burada dikkat etmeniz gereken noktalardan biri:

_CACHE_001_, _CACHE_002_, _CACHE_003_

adında 3 adet dosya var. Bu dosyaları kullanmayacağız.

Buradaki dosyaları “DeÄŸiÅŸtirilme Tarihi”ne göre sıralamanız gerekiyor. Resimde mavi daire ile iÅŸaretlediÄŸim gibi “DeÄŸiÅŸtirilme Tarihi” yazısının yanındaki ok aÅŸağıya doÄŸru olmalı. Bunun için yazının üstüne birden fazla tıklayabilirsiniz. Åžimdi aÅŸağıya doÄŸru sıra ile bakıyoruz. Video seyrettiÄŸimiz için boyutunun binli “KB”larda olması gerekiyor. Benim seyrettiÄŸim video 4:33 dakika uzunluÄŸundaydı. Kapladığı alan ise yaklaşık 10.000 KB. Siz de video uzunluÄŸuna göre bir çıkarımda bulunabilirsiniz. Videomuzu bulduktan sonra saÄŸ tıklayıp, kopyalıyoruz. Daha sonra istediÄŸimiz bir yere yapıştıryoruz.

Şimdi videoyu bilgisayarımızda seyredeceğimiz biçimde kaydetmemiz gerekiyor. Videoya sağ tıklayıp, ad değiştir diyoruz. Vereceğimiz ad şu şekilde olmalıdır:

video adı.flv

Ben videoma “pixar” adını vermek istiyorsam yeni ada pixar.flv yazmalıyım. Åžekildeki gibi olmalı:

h6fmochlarr0yqia35olgsb6zdvthz
Dosya ad deÄŸiÅŸtirme iÅŸlemi

Artık dosyamız flv formatında seyredilmek için bekliyor. EÄŸer sisteminizde FLV oyanıtıcı bir yazılım varsa hemen videoyu seyredebilirsiniz. Yoksa size GOM Player’ı önerebilirim. Ücretsiz olan bu yazılımı buradan indirebilirsiniz.

Ve kaydettiÄŸimiz video:

f2ht9oyx6o3k-5vbn0jlll9cjdqfwv
Ve zafer !

Artık seyrettiğimiz video flv formatında bilgisayarımızda kayıtlı. Videonuzu flv oyanatan her türlü cihazda seyredebilirsiniz. Ayrıca bu video kaydetme işlemini nerdeyse tüm video sitelerinde uygulayabilirsiniz.

Geçtiğimiz aylarda bir iPhone aldım. Her ne kadar zamanımın büyük çoğunluğu onunla oynamakla geçmiş olsa da birkaç kullanışlı şey de yaptım (yaşasın webkit css özellikleri!)

Websitelerini ziyaret etmek için yapılmamış
BahsettiÄŸim bildiÄŸimiz web siteleri. bir mobil web sitesinin son kullanıcı için nasıl olması gerektiÄŸini düşünmeye baÅŸladım. Yeni nesil “akıllı telefonlar” (bu terimden nefret ediyorum bu arada) standart HTML elementlerini bir seviyeye kadar sorunsuz bir ÅŸekilde iÅŸleyebiliyorlar, ancak bu bir web sitesini mobil ortamlarla uyumlu hale getireceÄŸi anlamına gelmiyor. Bir web sitesini müşteriye satarken, sitenin mobil sürümünün bambaÅŸka bir web sitesi olması gerektiÄŸini unutmamamız lazım. Deneyim aynı olmadığı için tasarım da aynı olmamalıdır (kim 500px yüksekliÄŸinde bir altlığı iPhone üzerinde görmek ister ki?). Hepsinden öte, içerik de aynı olmamalıdır. Bu da beni bahsetmek istediÄŸimi ikinci noktaya getirecektir.

Web standartlarını kökten değiştirmeye kalkmayın
Son zamanlarda mobil CSS stil ÅŸablonlarının geri geldiÄŸine dair söylemler dolaÅŸmaya baÅŸladı, bazı cep telefonu iÅŸletim sistemleri standart olmayan HTML deÄŸerlerini de iÅŸleyebilirlerken, görünüşe göre herkes mobil web siteleri geliÅŸtirmek isteyen geliÅŸtiricilerin iÅŸini kolaylaÅŸtırmaya çalışıyor. Ancak bu iÅŸe yaramıyor. Bir mobil web sitesi bambaÅŸka bir deneyime yönelik geliÅŸtirilmesi gerekmesine raÄŸmen neden bu siteler farklı stil ÅŸablonları kullanıyorlar? Eskileri sorunsuz çalışırken neden standartları yeniden icat edelim ki? Eski standartlara baÄŸlı kalın ve oradan çalışmaya baÅŸlayın. Çünkü Nokia’nın, Samsung’un ve Sony Ericsson’un desteklediÄŸi standartları öğrenmek zorunda olmak istemiyorum ve müşterilerin de mobil web siteleri için standart web siteleri için ödedikleri paranın üç katını ödeyeceklerini sanmıyorum.

Mobil Safari Bu İşi Doğru Yaptı
iPhone üzerinde yer alan safari, özünde masaüstü sürümü ile aynı özelliklere sahip. Gerek tarama motoru, gerek JavaScript işleyiş şekli telefon üzerinde de masaüstü üzerinde de aynı. İstediğiniz herhangi bir web sitesini alın ve o sitenin telefon üzerinde de bilgisayarınızdaki gibi görüneceğine şahit olacaksınız (bazı durumlar haricinde). Peki bu neden doğru?

  1. Geliştirmek için harcadığınız zaman azalır, yeni bir dil öğrenmeniz gerekmez.
  2. Normal tarayıcılar ile aynı hızda gelişimini sürdürecektir, aynı standartları izleyecektir.
  3. Web sitenizin her standart telefonda çalışacağından emin olacaksınızdır.

Mobil Tarayıcı Savaşına İhtiyacımız Yok
Daha şimdiden standartlara bağlı olmayan tarayıcılardaki sorunları çözmek için sayısız günlerimizi harcadık, aynı şeyi tüm platformlar için de yapmak istemiyoruz.

Kaynak: No margin for errors

Müzik ile ilgilenenlerin dikkatini çekeceğini düşündüğüm bedava ulaşılabilecek müzik, müzik teorisi, müzikoloji dergileri listesini aşağıda bulabilirsiniz:

musicalinstruments

Kaynak, ayrıntı ve diğer konular için burası

Lüküs derken kolayı kastettim.
Aslında Web 2.0′ın net bir tarifi yok.Buna raÄŸmen kullanıcı entegrasyonu,interaktivite,fonksiyonalite gibi tabirler kullanabiliriz.
Web 2.0′ın en iyi örneklerinden birisi şüphesiz “tag claud”.Önceden aramalarda anahtar sözcükleri site yöneticileri belirlerken artık her kullancı etiketler(tag) sayesinde kendi anahtar sözcüklerini oluÅŸturuyor, bu sözcüklerde bulutlar halinde toplanıp aramada büyük kolaylık saÄŸlıyor.
Sitenin içeriğine göre bir sürü reklam arasından en uygununu seçen Google Adsense de iyi bir Web 2.0 örneği.
ÇeÅŸitli html kodlarla kötü kiÅŸisel siteler yapmak yerine Blogspot‘ta blog açmak bir Web 2.0 mantığı.
Tabii ki Web 2.0′ın “gradient” arka planlar ve büyük Verdana fontlar kulanmak gibi çeÅŸitli görsel özellikleride var.
Åžimdi de biraz Web 2.0 standartlarına uygun “lüküs hayat” sitelerinden örnekler:

del.icio.us:Sitede kendi sık kullanılanlarınızı ekleyip online olarak saklayabiliyorsunuz.Ayrıca sık kullanılanlarınızı paylaşıyor,etiketler altında grupluyor,baÅŸkalrının etiketlerini inceleyerek yeni siteler keÅŸfediyorsunuz.Yahoo tarafından satın alınan siteyi Browser’ınıza düğmeler ekleyerek de kullanabilirsiniz.

web-2-0

Wikipedia: Bu siteyi hepimiz biliyoruz herhalde.Literatüre öyle yerleşti ki, artık her türlü kullanım kılavuzu,içerik yönetim sistemi wiki olarak algılanıyor.Kullanıcı aynaklı bir bilgi kaynağı olması nedeniyle bir Web 2.0 örneği.
Youtube:Yine tüm içeriÄŸin kullanıcı tarafından oluÅŸturulması Youtube’u Web 2.0 uygulaması haline getiriyor.
Flickr:Yükle,paylaş,keşfet,oyna.Flickr kullanım sisteminden içeriğine,görünüşüne kadar tam anlamıyla Web 2.0 standartlarında.Galeri sitelerinin etkileşimli hale gelmesi Web 2.0 kavramının ortaya çıkışında etkin rol oynamış.
Google docs&spreadsheets:Kısacası online word ve excel hizmeti.Bilgisayarındaki word dosyalarını yükleyebilir,istediğin zaman bakabilir,düzenleyebilir,paylaşabilir,okunması için yayınlayabilir ve birlikte düzenlemeye açabilirsiniz.
Blogger: Blogger’de her gün 175.000′den fazla blog açılıyor.Bloglar kiÅŸisel yayıncılıkta çok önemli bir nokta.Gerçi Türkiye’de henüz geliÅŸme aÅŸamasında ama yabancı ülkelerde medyaya alternatif,büyük firmalara yön veren güçlü bloglar var.Ayrıca Technorati gibi blog takip ve arama siteleride Web 2.0 uygulamaları .
Bloglines: Bloglines web tabanlı bir rss okuyucu. Rss’i bilmeyenler için kısaca her gün birçok siteye girip zaman kaybetmiyorsunuz.Sitelerin rss’lerini yükleyip tüm güncellemeleri,haberleri burdan takip ediyorsunuz.Ayrıca sitenin Image Wall adlı uygulaması da sadece bloglardaki resimleri gösteriyor.Gelen ilginç resimlerle gülüp eÄŸleniyorsunuz.
Myspace

Gün geçtikçe daha çok web uygulaması Web’e geçiÅŸ yapıyor. Platform sorunları ve kurulum gereksinimleri olmadan, bir hizmet olarak yazılım (software as a service) modeli oldukça çekici görünüyor. Web uygulama arabirimi tasarımı, özünde, web tasarımı iken, aslında daha çok üzerine tasarlandığı uygulamanın özelliklerine odaklanır. Masaüstü yazılımları ile yarışabilmek için web uygulamaları basit, yenilikçi ve karşılık veren kullanıcı arabirimleri sunabilmeli ve bunlar da, onları kullanan kullanıcıların ulaÅŸmak istediklerine en kısa yoldan ve onları yormadan ulaÅŸabilmelerine aracılık edebilmelidirler.

Geçmişte web uygulamalarını olması gerektiği kadar dikkate almıyorduk ancak şimdi, web uygulamalarını daha güzel ve daha kullanıcı dostu kılacak bazı tasarım çözümleri ve kullanışlı tekniklere bakmanın zamanı geldi. Bu makale, modern web uygulamalarında kullanışlı tasarım çözümleri ve tasarım öğelerine yönelik yaptığımız derinlemesine araştırmanın ilk bölümünü oluşturmaktadır. Yazının devamında, pek çok başarılı web uygulamasında kullanılan 10 kullanışlı arabirim tasarlama tekniklerini ve en iyi deneyim örneklerini bulacaksınız.

Lütfen yazıyı okuduktan sonra siz de kendinize özgü fikirlerinizi, yaklaşımlarınızı ve kodlama çözümlerinizi bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazının ikinci bölümü de pek yakında yayınlanacaktır.

1. İsteğe Bağlı Arayüz Elementleri
Sadelik, kullanıcı arabirim tasarımında önemlidir. Ekranda ne kadar fazla kontrol elementi gösterirseniz, kullanıcılarınız onları anlamak için o kadar fazla zaman geçireceklerdir. Daha fazla seçenek olduğunda, kullanıcıların kullanabileceği seçenekler onlara daha belirgin gelecek ve onları taramaları daha kolay olacaktır. Bir arayüzü sadeleştirmek burada yazıldığı kadar kolay bir iş değildir, özellikle uygulamanızın özelliklerinden kısmak istemiyorsanız.

07-01

Kontain‘in arama kutusuna tıkladığınızda benzer bir açılır menü belirmektedir. EÄŸer arama kriterlerinizi daraltmak istiyorsanız, açılan bu menüyü kullanarak ilgilendiÄŸiniz içerik kategorilerini seçebilirsiniz. Bu seçenekleri arama kutusu ile bütünleÅŸtirmek, arama kutusunu basitleÅŸtirmektedir.

İşleri sadeleştirmenin bir yolu, gelişmiş özellikleri gizlemek ya da perdelemektir. Arayüzünüzde en çok kullanılan elementlerin hangileri olduğunu bulun ve geri kalanını ayıklayın gitsin. Bunu açılır menüler ve kontroller ile yapmanız mümkündür ki bu her iki yöntem de masaüstü uygulamalarında oldukça popülerdir. Örneğin, eğer arama kutunuz gelişmiş filtrelere sahipse, o zaman onları satırın sonunda özel bir açılır menünün ardına gizleyin. Eğer kullanıcıların bu filtrelere ihtiyacı varsa sadece birkaç fare tıklaması ile onları etkinleştirebilirler. Bunu söylemesine söylüyorum ama neyi gizleyip neyi gizlemeyeceğinize karar vermek kolay bir iş değildir ve her bir kontrolün ne kadar önemli olduğu ve ne kadar sık kullanıldığı ile doğrudan ilgilidir.

07-01-02

CollabFinder‘ın arama baÄŸlantısına tıkladığınızda baÅŸka bir sayfaya yönlendirilmezsiniz. Aksine, arama kutusu bir açılır menüyü kontrol ederek, sizin doÄŸrudan bulunduÄŸunuz sayfa üzerinden arama yapmanızı kolaylaÅŸtırır.

2. Özelleştirilmiş Kontroller
Durum için doğru arayüz kontrollerini seçmek önemlidir. Farklı durumlar farklı şekillerle kontrol edilebilir ve bazı kontroller kendileri için tasarlanan görevlerde diğerlerinden daha iyidirler.

07-02-01

Backpack hatırlatıcı tarihi için kullanılan kompakt bir takvim tarih ve zaman seçicisine sahiptir.

Örneğin gün, ay ve yıl için ayrı ayrı açılır menüler kullanarak kullanıcıların seçmelerini sağlayabilirsiniz. Ancak açılır menüler çok verimli değildirler, özellikle seçmek istediğiniz tarihin üzerine doğrudan tıklayabilmenize olanak sağlayan takvim seçicileri ile kıyaslandığı zaman. Takvim seçicileri ayrıca sizin günleri, haftaları ve ayları (özellikle iş günlerini ve haftasonlarını) görebilmenize yardımcı olurlarken, sıradan açılır listelere kıyasla daha bilgilendirilmiş kararlar verebilmenizi sağlarlar.

07-02-02

MyBankTracker‘ın yıllık gelir oranlarını hesaplamak için kullanılan bir hesaplayıcısı bulunmaktadır ve bu hesaplayıcı, kolay kullanımlı kayan kontrolleri kullanarak, farklı projeksiyonları kolayca deneyebilmenizi saÄŸlamaktadır.

Bir diğer güzel örnek ise kaydırma çubuklarıdır. Evet, numaraları her zaman el ile girmek mümkündür, ancak bazı özel durumlarda kaydırma çubukları ve buna bağlı kontrolörler çok daha iyi iş çıkarırlar. Bunlar sadece daha kolay kullanımlı olmakla kalmaz (sadece sürükle ve bırak), ayrıca seçiminizin izin verilen en düşük ve en büyük değerler arasında nereye denk düştüğünü görsel olarak algılamanıza da yardımcı olur.

3. Basılı düğmeleri iptal etmek
Web uygulamalarının zorlandığı bir diÄŸer problem de form gönderim iÅŸlemidir. Basit formlarla “Gönder” düğmesine iki ya da daha fazla kez çabucak basarsanız, form iki ya da üç kez gönderilebilir. Bu hiç şüphesiz bir problemdir, zira aynı form girdisinin benzer kopyalarını oluÅŸturacaktır. Bu kopya girdilerin önüne geçmek zor bir iÅŸlem deÄŸildir, ancak pek çok web uygulamaları için kaçınılmaz bir iÅŸlemdir.

Bu korumaya iki bağ bulunur: sunucu tarafı ve istemci tarafı. İşin sunucu tarafına burada değinmeyeceğiz zira bu kullandığınız programlama diline ve sizin altyapı mimarinize göre değişiklik gösterecektir. Her koşulda yapmanız gereken şey, verinin işlenişi sırasında gönderilen her ne ise onun halihazırda depolanan verinin bir kopyası olup olmadığını kontrol edecek bir mekanizmayı entegre etmek olmalıdır.

07-03

Yammer “Güncelle” düğmesini yeni bir mesaj gönderildiÄŸinde otomatik olarak etkisizleÅŸtirir.

İşin istemci tarafı çok daha basittir. Tek yapmanız gereken “Gönder” düğmesine tıklandığında onu etkisizleÅŸtirmektir. Bunu yapmanın en kolay yolu, “Gönder” düğmesine aÅŸağıdaki gibi basit bir JavaScript kodu dahil etmektir.

  • <input type="submit" value="Submit" onclick="this.disabled=true" />

Elbette yukarıda da belirttiğimiz gibi istemci tarafının yanısıra sunucu taraflı bir kontrol mekanızmasını da uygulamanıza entegre etmeniz önerilir.

  • Çevirmen’in Notu: Kodaman‘da PHP’de güvenli form gönderimlerine yönelik bir dizi makale bulunmaktadır.

4. Modal Pencereler Çevresindeki Gölgeler
Açılır menüler ve pencerelerin çevresindeki gölge efektleri sadece göze hoş gelmekle kalmaz, ayrıca efektin uygulandığı menünün ya da pencerenin, sayfanın diğer elementlerinden daha ön planda belirmesine de görsel olarak yardımcı olur. Bunun yanısıra efektin uygulandığı elementin ardındaki içeriğin oluşturması muhtemel görüntü kirliliğinin de, üzerine uygulanan karartıcı efektin de yardımı ile önüne geçer.

Bu tekniğin kökeni, sıradan masaüstü uygulamalarına dayanmaktadır. Bu tekniğin kullanıldığı masaüstü uygulamalarında kullanıcının dikkati, en öndeki pencereye ya da diyaloğa çekilir. Pek çok modal pencereler masaüstü uygulamalarında olduğu kadar kolayca ayırt edilebilir olmadıklarından beri, gölge efektleri, onların, okuyucular tarafından daha kolay algılanabilir kılınmasına yardımcı olur, zira ilgili pencere, üç boyutlu gibi görünür ve sayfanın geri kalanının önüne geçer.

07-04-01

Digg‘in giriÅŸ penceresinin çevresinde bulunan kalın gölge efekti sayesinde, ilgili pencerenin ardındaki içeriÄŸin oluÅŸturduÄŸu görüntü kirliliÄŸinin önüne geçilmiÅŸ olur.

Bu efekte ulaşabilmek için tasarımcılar, saydam bir PNG imajı oluştururlar ve asıl içeriği de bu PNG dosyasını arkaplan imajı olarak kullandıkları kapsayıcının içerisine yerleştirirler. Kapsayıcının köşelerinde eşit oranlarda boşluk uygulanmas, içeriğin daha kolay seçilebilmesinin de önünü açar. Bir diğer seçenek ise saydam köşeler ile birlikte arkaplan imajı kullanarak, içeriği mutlak pozisyonlama ile yerleştirmektedir. Digg bu yöntemi kullanmaktadır - kullandıkları imaj ise bu (dialog.png). Kullandıkları kodlar ise aşağıda:

(X)HTML:
<div id="container"> <div style="display: block; top: 236px; opacity: 1;" class="dialog"> <div class="body"> <div class="content"> ... </div> </div> </div> </div>

CSS:
.dialog { position: absolute; left: 50%; margin-left: -315px; width: 630px; z-index: 100001; } .dialog .body { background: url(/img/dialog.png) 0 0; /* semi-transparent .png image */ padding: 40px 13px 10px 40px; }

Bu yöntemlerin yanısıra JavaScript tabanlı lightbox çözümleri ile ya da CSS3 elementlerini kullanarak gölge efektlerini kullanabilirsiniz. Ancak CSS3′ün Internet Explorer tarafından desteklenmediÄŸini unutmayın.

07-04-02

Basecamp‘in proje deÄŸiÅŸtirici penceresinin ardında geniÅŸ bir gölge efekti bulunuyor ve bu efekt, pencerenin, sayfanın diÄŸer elementlerinden daha belirgin olmasını saÄŸlıyor.

5. Size ne yapmanız gerektiğinizi söyleyen boş alanlar
Bir web uygulamasını tasarlarken, onu basit bir veri ile test etmek kadar, onun güzel görünmesi ve ortada henüz hiçbir veri yokken kullanıcısına yardımcı olmak da önemlidir. Boş alanları tasarlamanız gerekmektedir.

Ortada henüz sayfa ya da komut için bir bilgi bulunmazken, kullanıcıya ne yapması ya da nasıl başlaması gerektiğini söyleyen bir mesaj o boş alana gidebilir. Örneğin bir proje yönetim uygulamasının ana sayfası, kullanıcının projelerini listeleyebilir, ancak eğer henüz orada bir proje bulunmuyorsa, o zaman proje oluşturulabilecek sayfanın bağlantısını oraya yerleştirmek yerindedir. Eğer orada bir düğme bulunuyor olsa bile, biraz daha fazla yardımın kimseye zararı dokunmaz.

07-05-01

Campaign Monitor bir elektronik posta kampanyası hazırlamaya başlarken sizi doğru yöne yönlendirir.

Bu teknik, kullanıcıların sunulan servisi, kayıt olduktan hemen sonra denemeleri için teÅŸvik eder. Kullanıcıya uygulamanız her adımında rehberlik ederek, onun uygulamanızın sunduÄŸu avantajları anlamasına ve kendileri için kullanışlı olup olmadığını kavramasına yardımcı olur. Bu ayrıca kullanıcıya “sadece” en önemli veriyi sunar, zira onları gereksiz seçeneklerle daha ilk andan boÄŸmanın bir anlamı yoktur. Unutmayın ki kullanıcılar genellikle kendilerine sunulan fikrin aÅŸağı yukarı tümünü anlamak isterler ancak detaylarla ilgilenmek istemezler - zira buna ne zamanları ne de ilgileri olmayabilir.

Boş alanları kullanarak kullanıcıları motive ederek ve uygulama adımlarını canlılaştırarak sıkılıp kaçan kullanıcıların önüne geçebilir ve potansiyel müşterilerin sisteminizin nasıl daha iyi çalıştığını anlamalarına yardımcı olabilirsiniz.

07-05-02

Wufoo‘nun formlar sayfasının geniÅŸ ve kullanıcı dostu bir mesajı bulunur ve bu mesaji herhangi bir form bulunmaması durumunda sizi yeni bir form oluÅŸturmaya davet eder.

6. Basılı düğme durumları
Pek çok web uygulamasının özel tasarlanmış düğmeleri bulunur. Bunlar ya linkler ya da girdi düğmeleri olup kendilerine atanmış arkaplanlar bulunur. Öntanımlı girdi düğmeleri bazı durumlar için elveriÅŸli olmayabilir ve metin baÄŸlantıları bazen çok sade kaçabilir. Burada karşılaşılabilecek olan zorluk, baÄŸlantılarınızı birer düğme gibi gösterdiÄŸinizde onların birer düğme gibi davranmalarını saÄŸlamaktır - ki bu kullanıcıların onların üzerine tıkladıkları zaman ilgili düğmenin “basılı” görünüme bürünmesini de içerir.

Bu aslında sadece görsel bir hile değildir. Kullanıcılara anında geribildirim vererek, uygulamanın daha duyarlı olmasının ve kullanıcının masaüstü uygulamalarında yaşadıkları deneyime en yakın deneyimi web uygulamaları üzerinde yaşamalarını da sağlar.

Basılı düğme durum efektlerini CSS’nin active alt sınıfını kullanarak oluÅŸturmanız mümkündür. ÖrneÄŸin eÄŸer baÄŸlantınız add_task_button sınıfına sahipse, onun basılı durumunu add_task_button:active ile stillendirebilirsiniz.

07-06

Highrise sitesindeki düğmelerin üzerine tıklandığında düğmelere sanki gerçekten basılıyormuş hissi uyandırılır ve kullanıcı ilgili uygulamanın daha duyarlı olduğu hissine kapılır.

7. Kayıt Sayfasına Giriş Sayfasından Bağlantı Vermek
Uygulamanız için kayıt olmamış bazı insanlar sürekli olarak sitenize halihazırda üye olmuş kullanıcıların giriş yapabilecekleri sayfa ile karşılaşırlar ancak acele ettiklerinden de olsa gerek kayıt sayfasını bulamazlar. Belki de sadece kayıtlı kullanıcıların kullanımına açık olan bir özelliğe erişmeye çalışmış olabilirler.

07-07-01

Delicious hesabınız yok mu? Sorun değil, zira kayıt olabileceğiniz bağlantı giriş sayfası üzerinden verilmiş bile.

07-07-02

Goplan sitesinin üye girişi sayfasında bulunan güzel renklendirilmiş düğmesi sizi kayıt sayfasına yönlendiriyor.

GiriÅŸ sayfanıza kayıt olunabilecek bir baÄŸlantı yerleÅŸtirerek bu iÅŸlemi onlar için kolaylaÅŸtırın. EÄŸer henüz bir hesabınız yoksa, kullanıcılar kayıt sayfasını bulmak için arama yapmamalıdırlar. Smashing Magazine’nin araÅŸtırmaları gösteriyor ki sitelerin %18′i, üye giriÅŸi sayfası üzerinde bir kayıt formu ya da o forma giden bir baÄŸlantıyı barındırmaktadır (örneÄŸin YouTube, Reddit, Digg, Metacafe).

8. İçerik/Durum hassaslığında navigasyon
Kullanıcıların karşı karşıya kaldığı her durumda onların neler görmeyi bekleyecekleri ve nelere ihtiyacı olabileceklerini düşünmek önemlidir. Aynı navigasyon kontrollerini her sayfada göstermenize gerek yoktur, çünkü kullanıcılarınızın her durumda onların tamamına ihtiyacı yoktur.

İçweik hassaslığında kontrollere yönelik en güzel örneklerden birisi de Microsoft Office 2007′nin arayüzünde son dönemde yapılan bir deÄŸiÅŸikliktir. Åžerit üzerinde bulunan her bir sekme, ilgili aktiviteye yönelik eylem düğmelerini listelemektedir, örneÄŸin grafik düzenleme, gözden geçirme ya da basitçe yazı yazma gibi. Web uygulamaları da bunun gibi benzer içerik hassaslığında kontrollerin nimetlerinden faydalanabilirler zira bu tekniÄŸin kullanıldığı kontroller, arayüz üzerinde sadece kullanıcının ihtiyacı olan ÅŸeyleri göstererek, her ÅŸeyi tekrar tekrar göstermeyerek kalabalıklığı gidermeye yardımcı olacaktır.

07-08

Lighthouse artık alışık olduğumuz sekmeli navigasyon menüsünü kullanmaktadır, ancak, sekmeler içerisinde ikinci seviye menüler de yer almaktadır. Bu seviye görünümleri, sadece aktif sekmenin içeriği ile alakalı aktivitelere yönelik bağlantıları listelemektedir.

9. Ana Özellikleri Vurgulamak
Tüm kontroller aynı öneme sahip deÄŸillerdir. ÖrneÄŸin, yeni bir öğe oluÅŸturduÄŸunuz bir öğe üzerinde sadece “OluÅŸtur” ve “İptal” düğmeleri olabilir. “OluÅŸtur” düğmesi daha önemlidir, zira kullanıcının ilgili sayfada genellikle yapacağı ÅŸey budur. Sadece bazı ender zamanlarda sayfayı iptal etmek isteyeceklerdir. O zaman eÄŸer bu kontroller yan yana dizilirlerse, onlara aynı vurguyu yapmak istemeyebilirsiniz.

07-09

Lighthouse üzerindeki “Konu OluÅŸtur” düğmesi. Onun hemen yanında “iptal” düğmesini görüyorsunuzdur, sadece salt metin olarak. Düğme yalnızca daha fazla önem kazanmakla kalmaz, ayrıca daha geniÅŸ tıklama alanına da sahip olup fark edilmesi daha kolaydır, sırf boyutundan ötürü.

“OluÅŸtur” düğmesi üzerindeki vurguyu arttımak için basitçe farklı stillemeler ve farklı kontrol yöntemleri kullanabiliriz. Bazı uygulamalar form girdi düğmelerini bir eylem oluÅŸturmak için kullanırlar ve iptal düğmesini bir baÄŸlantı olarak yansıtırlar. Bu “oluÅŸtur” düğmesi için daha fazla tıklama alanı oluÅŸturmakla kalmaz, ayrıca kullanıcının o sayfada olma nedeni bu olduÄŸu için onların ilgili düğmeyi kolayca fark etmelerini saÄŸlar.

10. Video Kullanmak
Resimler ve metinler kullanıcılarınızla iletişim kurmak ve uygulamanızın özelliklerinden bahsedebilmek için mükemmel bir yöntem olmasına rağmen eğer kaynaklarınız varsa video kullanmak daha da iyi bir alternatif olabilir. Özellikle son yıllarda web üzerinde videonun popülaritesi giderek artmaktadır. Web uygulamaları için videolar, genellikle, bir ürünün özelliklerini göstermek için birer araç olarak kullanılırlar, ancak bu video kullanabileceğiniz tek yöntem değildir.

07-10-01

GoodBarry sitesi ön sayfasında ürünü tanıtmak için bir video kullanır. Site ayrıca uygulama üzerinde kullanıcılara uygulamayı kullanmaya nasıl başlayabileceklerine yönelik yönergeler içeren videolar da içerir.

07-10-02

MailChimp acemi kullanıcılara yardımcı olmak için doğrudan yönetici paneli üzerinde yardımcı videolar içerir.

Bazı web uygulamaları doğrudan uygulamanın içerisinde, kullanıcıya uygulamanın nasıl kullanılabileceğini anlatan videolar kullanırlar. Videolar, uygulamanızın nasıl kullanılabileceğini gösterebilmek için muhteşem birer araçtır, çünkü algılaması bir sayfa metne oranla daha kolaydır ve ayrıca çok daha nettir, zira izleyici ne yapıldığını doğrudan görmektedir.

Daha önce kullanılırlık ile ilgili yazdığım diğer yazılar

Kaynak: Smashing Magazine

preloading2

Pretty Loaded web tasarımcılar için ilham kaynağı olabilecek bir flash preloader arşivi. onlarca preloader örneğinin yıllara göre sınıflandırılmış olarak yayınlandığı Sitede gördüğünüz her preloader kendinden bir sonrakini yüklüyor.

Photoshop dünyasında fırçalar her zaman kulanılır ve değişik yaratıcı fikirler için çok gereklidir eminim sizinde bildiğiniz birçok photoshop fırçası üzerine site vardır bende takip ettiğim bir siteden derleyip yazdım.

187

Blend Fu

239

Brusheezy

820

Celestial Star

819

My Photoshop Brushes

330

PS Brushes

420

Q Brushes

620

Shizoo

1019
In Obscuro

1120

bu sitelerin devamı için buradan.
benzer yazılar; derya denizi grafik siteleri

Cloudo güncel web tarayıclar ile çalıştırabileceğiniz bir web işletim sistemi. Uzun zamandır private beta versiyonunda olan ama yakın zaman önce beta versiyonunu herkeze açtılar. Burdan bağlanarak deneyebilrisiniz, windows ve linuxun sahip olduğu bir çok özelliği online masa üstünde kullanabilirsiniz. Bu sistemin mimarisinin arkasında Hakan Bilgin adında bir türkün bulunması da ayrı bir sevindirici haber.
Cloudo’ya herhangi bir internete baÄŸlı olan bilgisayardan yada cep telefonu yada PDA ile baÄŸlanabilirsiniz.

about
Cloudo

hotmail-pop

Microsoft e-posta hizmeti Hotmail (yeni adıyla Windows Live Hotmail) kullanıcılarını sevindirecek bir gelişmeye imza atarak bundan böyle POP3 desteği vereceğini duyurdu. Daha önce ücretli olarak verilen POP3 desteği, artık bedava.

Kullanıcıların Hotmail hesaplarını e-posta istemcileri ile kullanabilmesi için yapmaları gereken ayarlar şöyle:

  • POP sunucusu: pop3.live.com
  • POP SSL gerekli mi?: Evet
    Kullanıcı adı: Windows Live kimliği, örneğin kullanıcı@hotmail.com
  • Parola: Hotmail parolanız
  • SMTP sunucusu: smtp.live.com
    Kimlik doÄŸrulama gerekli mi?: Evet
  • TLS/SSL gerekli mi? Evet

Hotmail, MSN Messenger kullanımı sayesinde dünyada en çok kullanılan e-posta hizmetlerinin arasında yer alıyor.

Kaynaklar: PC Labs ve Neowin

Bir ay kadar bir süre önce içimdeki yenilik isteÄŸi kabardı ve Linux Distro‘larını denemeye karar verdim. En baba dağıtımlar hangileriymiÅŸ öğrendim, hepsini bir iki ay gibi, kısa bir süre içerisinde sıradan geçiriverdim.

Açık kaynak ve Linux’e daldım ve iki ay kadar boÄŸuÅŸtum. USB Disk’imi bir türlü okutamamak sinirlerimi bozunca çıktım sudan.

Aslında iki ay süreyi 6 distro’ya bölersek her biri üzerinde yeterince vakit harcamadığım düşünülebilir ama hepsi (hemen hemen) birbirinin aynı.

Bu “hemen hemen” tabirinin iki ana sebebi var. İlki, her bir linux distrosu farklı bir kitleye yoÄŸunlaÅŸmış olması. İkincisi, görsel ara birimlerinin ya GNOME ya da KDE olması.

Mesela, Ubuntu, masaüstü kullanıcılarına kilitlenmiş vaziyette. Debian bu sırada network ile işi olanlar için soslandırılmış durumda. Aralarındaki fark, birinin görsellikten ödün vermiş ve sadece kararlı yazılımlar kullanıyor ve işletim sisteminin her türlü fonksiyonuna hükmetmeyi bilen ya da sevenler için araçlar barındırıyor olması. Kısacası, kullanmasını bilenler için özgürlük sunuyor oluşu. Diğerininse, mesela Ubuntu, daha çok masaüstü kullanıcılarına -işletim sisteminde bir sorun yaşayınca panik yapan tayfa- hitab ediyor. Görsellik, görsel bütünlük ve medya araçlarına kolay erişimler gibi yanları daha bir tatlı hale getirilmiş.

Bütün o yüzlerce Linux dağıtımları, belirli bir kaç ana dağıtım üzerinde inÅŸaa edilmiÅŸlerdir. Mesela, Ubuntu, Debian üzerine inÅŸaa edilmiÅŸ ve masaüstü kullanıcısı için ÅŸekillendirilmiÅŸtir. Hatta, Linux Mint de, Ubuntu üzerine inÅŸaa edilmiÅŸtir… Böyle gider. Hatta Linux’ün kendisi de bir UNİX türevidir.

Fakat en nihayetinde Linux bir “çekirdek (kernel) yazılım” ve üzerine ne sos döker ne meyve koyarsanız koyun, ağızda bıraktığı tat günün sonunda aynı oluyor. Ta ki diÅŸlerinizi fırçalayıncaya kadar… Ben Windows 7 (download link) diÅŸ macununu tavsiye ediyorum. Çok güçlü.

Peki bütün bu Linux dağıtımları neden var? Varsa da farkları nelerdir? Benim yukarıda kısaca özetlediklerim dışında mı? Hiçbir fark yok… Özgürlüğü bulduk, suyunu çıkaralım o zaman diye düşünmüş olabilirler. Ya da, herkesin üretkenlik damarı kabarmış ve Linux çekirdeÄŸi çevresine birÅŸeyler ekleyivermiÅŸ olması da çok büyük bir olasılık.

Eh, iyi ki de var. Yazılım teknolojileri böyle ilerleyecektir en nihayetinde. Bir muhalefet taraf elbet gerekli.

Fakat Linux’ün - ideolojisini bir kenara bırakırsak- ciddi bir iki problemi olduÄŸunu düşünüyorum. En azından, Windows’a kıyasla. Görsellik! Cilası eksik. Evet efen’im, aynen öyle, cilası eksik.

Nedense Linux’ün arabirimi beni bir türlü “hazır” olduÄŸuna ikna edemedi. Ne KDE ne de GNOME.

Belki de sorun, fazla köşeli bir görev çubuÄŸu barındırmasıdır, emin deÄŸilim. Fakat Linux’ten vazgeçmemin ilk sebebi görsel olarak tatmin olmayışımdır. Elbet deÄŸiÅŸtirilmesi ve üzerinde oynanması çok çok kolay. Fakat bir ÅŸeyi, görsel olarak kolaylıkla deÄŸiÅŸtirebilmek için almak, pek te tutarlı ve uzun vadeli bir kullanıcı kitlesi oluÅŸturacağını düşünmüyorum. Peki ya ücretsiz olduÄŸu için mi? Siz karnınız tokken, sadece ücretsiz diye yemek yer misiniz? Cevap vermeyin.

Elbet Windows’un da deÄŸiÅŸikliklere, kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸir oranda, ihtiyacı olabilir. Ama kabul etmek gerekir ki, güzel bir Windows, güzel bir Linux’ten daha alımlı ve çekicidir.

Kıyafeti her ne kadar güzel olursa olsun, iÅŸlevi de olsun bu meretin diye kotaralım durumu. Pekala, iÅŸleve gelelim… Linux’un yazılımsal anlamda Windows’dan daha esnek ve kararlı olduÄŸu açık. Peki hangi amaçla? (masaüstü kullanıcıları için konuÅŸuyorum) SaÄŸ tıklama menüsü biraz daha hızlı açılsın diye mi? Ya da -en son hanginizin başına ne zaman geldi bilmiyorum- mavi ekrandan kurtulmak için mi? Hayır… Ben, saÄŸ tıklama menüm biraz daha hızlı açılacak diye, bilgisayarım bir kaç saniye daha çabuk baÅŸlayacak diye alıştığım iÅŸletim sistemimi deÄŸiÅŸtirmek istemiyorum. EÄŸer canım eÄŸlenmek istemiyorsa tabii… KeÅŸif ve merak iyidir. Ama, kim, sırf çiÅŸi sık geliyor diye, klozeti salona taşır ki?

Tabii ki bütün bunlar sadece ben. Sadece ve sadece ben. iPod’umu hızlıca eÅŸitleyip dinlemekten zevk alan, herhangi bir oyunu sorunsuzca kurup oynamak isteyen, arkadaÅŸlarımın hazırladıkları dökümanları uzantı sorunu yaÅŸamadan çabucak görüntülemek isteyen ben, v.b. ben…

Ben, tecrübeli bir masaüstü kullanıcısı olarak, Linux’ten, Windows’dan alamadığım çok ta farklı birÅŸeyler alamadım. Belki deÄŸiÅŸir… Ama Windows 7 bunun tersini vaad ediyor.

7 sebebe gelince…

  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor
  • Windows’a çok alıştım ve güzel ÅŸeyler vaad ediyor

(Dikkatinizi çekerim, Php’ye laf etmedim. Asp’ye ölüm. Ama Ajax ta pek bir sevimli aslında… Ama bir de Ruby on Rails var ki… Burada da Ruby on Rails ile yapılmış bir site var bak. Neyse)

« Previous PageNext Page »