Apple 2000 yılında Cube diye bir ürün çıkartmıştı. Geçen günlerde tanıtılan MacBook Air ile Apple’ın 8 yıl önce ürettiÄŸi Cube birbirine benzetiliyor. Ama tabii ki tasarım ya da teknik açılardan deÄŸil. Cnet blogunda bu iki ürünün benzediÄŸine dair aynen ÅŸu tabir kullanılmış: Pahalı ve yetersiz

Technewsworld sitesinde is şöyle yorumlanmış; “Macbook air şüphesiz piyasadaki en güzel(görünüm olarak) bilgisayar. Apple muhtemelen zilyonlarca satacaktır. Çünkü ürün Apple zarfının içinde. Ama bence bu sefer Apple yanlış zarfı satmaya çalışıyor”

Bence Apple yanlış bir hamle yaptıysa bile bu işten karlı çıkmak için yeteri kadar Air satacaktır. Nitekim 8 yıl içinde Apple çok çok daha fazla kendisine sadık müşteri kazandı. ama diğer yandan bu hamle bahsettiğimiz sadık müşteri kitlesine zarar da verebilir.

weblog tools collections wordpress için üç tema hazırlamış. temaların üçü de widget destekli ve Firefox 2+, IE6, IE7 de sorunsuz çalışabiliyor.

Blue Lily Teması

Blue Lily : Yeşil bir başlığa sahip . Tema 3 sütunlu başlığın üzerinde maviyle renklendirilmiş bir alan çeşitli linkler için tasarlanmış . Linkler dikkat çekiyor.
Yanda iki sidebar bulunuyor ve ana içerik için yeteri kadar alan bırakılmış . İçerik gri bir fon üzerinde sergileniyor.

Blue Dream Teması

Blue Dream : Tema üç sütunlu , mavi ve gri ağırlıklı. Başlık kısmı düzenlenebiliyor ve içerisine metin eklenebiliyor. Temanın en üstünde sayfa linkleri bulunuyor. Bu linkler üzerine gelindiğinde siyahtan maviye dönecek şekilde tasarlanmış. Yazılar gri ve bu yazılar beyaza yakın bir fon rengi üzerinde sergileniyor.Feedburner Rss Feed ve Technorati simgeleri temanın en üstünde yer alıyor ve dikkat çekiyor. Temanın tasarımcısı Syamsulariff Bin Mohamed

Airborne Teması

Airborne : 3 sütunlu bu temada mavi renkler ağırlıklı . Temanın başlık ve taban kısmı bulutlarla işlenmiş. Çift sidebar bulunuyor bunlardan biri yanda diğeriyse tabanda. Böylece daha çok içerik tek sayfada görüntülenebiliyor.
Tema yapımcısı bir alman ve Sitesi almanca.

Windows 7 böyle mi görünüyor?

Internet’te yayınlanan bir haberde daha önce en erken 2010 yılında piyasaya sürüleceÄŸi açıklanan Windows 7′nin tarihinin öne alınarak 2009′un ikinci yarısı olarak belirlendiÄŸi iddia edildi. Ä°lk kilometre taşı sürümü (milestone) M1′ı test için OEM müşterilerine gönderen Microsoft, Windows 7′nin 32 destekleyen son Microsoft iÅŸletim sistemi olacağını da açıkladı.

Söz konusu sürümü OEM’lerden sızdıran bir kullanıcının yaptığı testlerle ilgili sayfada yeni iÅŸletim sistemiyle ilgili fazla ipucu yer almıyor. Kullanıcı masa üstü ve diz üstü bilgisayarlarında test ettiÄŸi Windows 7′nin özellikle donanım bileÅŸenlerini tanımak konusunda sıkıntılar yarattığını ve hatta masa üstündeki kurulumun ilk yeniden baÅŸlatmadan sonra çalışmadığını söylüyor. Ä°lk sitede yer alan ve Mac’e oldukça benzeyen yukarıdaki ekran görüntüsünün büyük olasılıkla sahte olduÄŸu da yorumlar arasında.

Vista’nın pazarda beklenen ilgiyi görmemesi ve özellikle iÅŸ dünyası kullanıcılarının XP’nin sıradan ama kararlı iÅŸleyiÅŸinden vaz geçmek istememesinin Windows 7′nin geliÅŸini hızlandırdığı da bir baÅŸka kabul gören görüş. 2006 yılında son kullanıcı piyasasına sürülen Vista’nın 3 yıllık ürün ömrünün bir iÅŸletim sistemi için oldukça az olduÄŸu ve Microsoft’un bu tabloyu korumak zorunda kalırsa özellikle Vista’nın göreli baÅŸarısızlığında büyük pay sahibi olan donanım üreticileri açısından yeni sorunlar yaÅŸamaya devam edeceÄŸi vurgulanıyor.

Başlığı görüp de lazer işlemeli laptoplar yeni çıktı sanmayın. ilk olarak iki yıl önce tarsier ve magritte powerbooklar üzerinde denenmiş bu teknik.

Buradaki sitede ise daha önce hiç görülmemiş 9 adet lazer işlemeli laptop olduğu söyleniyor.

Ayrıca EngraveYourTech sitesinde ise lazer ile işlenmiş laptop ve ipodlar görebilirsiniz.
Site, büyüklüğüne bağlı olarak 100-150$ karşılığında sizin laptopunuza da istediğinizi resmedebiliyor. Fiyatlar ipod/iphone için 50$, ipod nano ve cep telefonları için 35$, ipod shuffle için ise 25$ olarak belirlenmiş.

teker teker parçalar (track) biçiminde deÄŸil de bütün bir albüm olarak kodlanmış (encode) albümleri sonradan teker teker mp3′lere çevirmek bazen bir külfet olabiliyor. bunun için internet’te çeÅŸitli yöntemlerden söz ediliyor. çoÄŸu çok sayıda manuel süreç içeren bu yöntemleri çekici bulmayanlar için cue sheet kullanarak parçalama iyi bir alternatif oluÅŸturuyor. adım adım bu parçalama iÅŸlemini inceleyelim…

kimi zaman cue sheet‘ler elimizdeki müzik dosyasıyla birlikte gelir, çünkü böyle bütün albüm dosyaları genellikle daha sonradan tekrar CD’ye yazılarak kullanılabilmeleri için kayıpsız (lossless) formatlara çevrilmiÅŸlerdir. eÄŸer elinizdeki albüme ait cue sheet albüm dosyasıyla birlikte gelmemiÅŸse Internet’ten bulmanız gerekiyor demektir. Bunun için kullanılabilecek en kapsamlı arama motoru FreeDB veri tabanını arayıp iÅŸleyen Cue Sheet Heaven. Ne yazık ki bu kaynaktaki arama sonuçları (FreeDB’nin arama motoru pek baÅŸarılı olmadığı için) her zaman istediÄŸiniz kadar rafine olamıyor. Bir de üstüne baÅŸka bir sitenin arama sonuçlarını kullanması eklenince site oldukça yavaÅŸ çalışıyor denebilir. Cue Sheet Heaven’ın çalışma esası basit: FreeDB‘de albümlerle ilgili girilmiÅŸ bulunan verileri iÅŸleyerek cue sheet formatına çeviriyor. Böylelikle eÄŸer elinizdeki albümle ilgili cue sheet‘i bulabilmiÅŸseniz bundan sonrası oldukça kolay.

Bütün olarak kodlanmış albümü cue sheet kullanarak parçalara ayırmak için tasarlanmış bir program var: Medieval CUE Splitter. Programı bu linkten indirip kurabilirsiniz.

Åžimdi elimizde bir albüm bulunduÄŸunu ev bunun cue sheet dosyasını Cue Sheet Heaven’dan bulduÄŸumuzu varsayalım.

Cue Sheet

Cue Sheetdosyasıyla müzik dosyasının aynı adda olması gerekmiyor. Bu iÅŸlemler sırasında kolaylık olması için böyle seçildi. Bu aÅŸamada cue sheet dosyasına çift tıklayarak Medieval CUE Splitter’ı açıyoruz. Program açılır açılmaz bize cue sheet ile baÄŸlantılı müzik dosyasını soracaktır.

Medieval Cue Splitter

İlgili dosyayı seçtikten sonra cue sheet yüklenir ve parçalarla ilgili bilgiler Medieval CUE Splitter ekranında görünür.

Medieval Cue Splitter

Åžimdi artık “Split” butonuna basarak büyük albümün parçalara bölünmesini baÅŸlatabilirsiniz. Program önce ayırma sonucu oluÅŸacak parçları nereye koymasını istediÄŸinizi soracaktır.

Çıktı Klasörü

Sonrasında parçalama işlemi başlar:

Parçalama İşlemi

İşlem tamamlandığında program bir uyarı ekranıyla haber verir.

Bitiş uyarısı

Şimdi artık çıktılar için belirlediğiniz klasöre gidip parçalanmış müzik dosyalarının keyfine varabilirsiniz.

Parçalanmış müzik dosyaları

Bu klasörde yalnızca müzik dosyaları deÄŸil bütün müzik dosyalarının orijinal albümdeki sırayla sıralandığı bir de m3u dosyası bulunur. Bu dosyanın oluÅŸturulmasını istemiyorsanız File>Configuration adımından “Generate .m3u file containing the playlist (for Winamp)” ifadesinin önündeki tiki kaldırarak bunu gerçekleÅŸtirebilirsiniz.

Programın ana sayfasında desteklediği formatlar WAVE, MP3, FLAC, APE, OGG, WMA, MPC, WV ve TTA olarak sıralanmış. Ayrıca ID3v2 desteğine sahip olması programın önemli artılarından biri.

Program, MEDIEVAL FREEWARE LICENSE ile dağıtılan ücretsiz bir yazılım.

Şu bir gerçek ki Google her eve girdiğinden beri ödevlerimizi, projelerimizi, essaylerimizi internetten araklayıp ertesi gün öğretmenlerimize veriyoruz. Dürüst olmak gerekirse ben de bunu yapmadığımı söyleyemem. Ne de olsa internet projelerle dolu. Mutlaka işime yarar bir şeyler çıkıyor.

Bu konu hakkında Ä°ngiltere’de öğretmenlerle yapılan bir araÅŸtırmada katılan öğretmenlerin %50′den fazlası bu durumun tehlikeli ve tehdit edici olduÄŸunu söylemiÅŸler. Hatta bazı öğretmenler “öğrenciler o kadar tembelleÅŸti ki sadece ödevi kopyalamakla kalmayıp, üzerindeki reklamları dahi silmeyi unutuyorlar” demiÅŸ(ben de yuh derim buna, o kadar da uzun boylu deÄŸil).

Öğrenci sayısının az olduÄŸu yerlerde internetten kopyalanan ödevleri tespit etmek pek zor olmuyormuÅŸ. Sonuçta öğretmenler az çok öğrencilerinin tarzlarını biliyorlar. Ama öğrenci sayısının arttığı yerlerde bu da imkansız. Böyle olunca da öğretmenler aynen öğrencilerinin yaptığı gibi ödevin copy-paste olup olmadığını anlamak için Google’a baÅŸvuruyorlar.