
Google durmak bilmiyor, dünya haritasında istediğimiz yere bakabiliyor, hatta bazı şehirlerde (malesef türkiye’den herhangi bir şehir yok) çok ayrıntılı bir gezi yapabiliyorduk. Şimdi de uzayı gözlemleyebileceğiz.
Google‘ın çok populer olan programı Google Earth için hazırlanan bu eklentinin ismi Sky. daha çok eğitici ve öğretici olması planlanan bu eklenti ile 200 milyondan fazla galaksiyi gözlemleyebileceğiz ve 100 milyon civarı güneş sistemini (solar system) detaylı olarak inceleyebileceğiz. resmi sitesi ve guardian daki haberden daha detaylı okuyabilirsiniz (ingilizce). türçe kaynak olarak cnnturk’de bu haber var fakat burada sky’ı eklenti olarak değil ayrı bir program olarak göstermiş ve bazı çeviri hataları yapmışlar, pek tavsiye etmesem de bakmak isteyen bakabilir.

WordPress yasağını delmeye bir çözüm de benden. AnonyMouse adlı siteye girin açılan sayfada aşağıdaki kutucuğaya herhangi bir wordpress bloğunun adresini veya yasaklı herhangi bir siteyi yazın ve tıklayın. Artık internet keyfinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Tek farkı sağda solda gezinen ufak google reklamları onlarda laftan anlayan cinsten kapatınca bir daha açılmıyor.
Hemen denemek için eğer aklınızda site adresi yoksa işte size benden 3 tane wordpress bloğu

microsoft, google‘ın youtube‘una hücum ediyor, soapbox‘ın daha sorumlu olduğunu ve telif hakları yasalarındaki boşluklar konusunda fırsattan istifade etmediğini söylüyor.


microsoft’un telif hakları dava avukatı thomas rubin, soapbox’ın youtube’dan farklı olarak, telif hakkı sahipleriyle uyum içinde çalışmak üzere tasarlandığı ve iyi bir ortak vatandaş olma çabası gösterdiğini belirtti. soapbox audible magic adındaki “parmak izi” tekniğini kullanıyor.

Google’ın Viacom tarafından dava edilmesi, google için yeni bir darbe olarak değerlendirilmiş, google’ın ceo’su eric schmidt bunu bir hata olarak yorumlamıştı. Rubin, Progress & Freedom Foundation tarafından düzenlenen aspen summit‘te, DMCA ve diğer telif hakları yasalarının boşluklarından çıkar sağlamaya çalışmadıklarını, eğer öyle olsaydı içerik endüstrisinin anlamlı ve yasal endişelerine hitap etmemiş olacaklarını söyledi. parmak izi konusunda ise:”video yüklenmeden önce, dosyanın içinde kayıtlı bir kimlik bulunur, dosya yüklenmesinden sonra veritabanında telif haklarına uyumluluğu karşılaştırılır. eğer hakları ihlal ediyorsa, durdurulur.”
şeklinde açıklama yaptı.
daha fazlası için burdan buyrun

mygoya flash kullanılarak yapılmış internet tabanlı masaüstü servisi. bu servisin yapabildikleri başlıca şöyle:

- dosya saklama ve yönetimi
- eposta okuma
- adres rehberi
- takvim
- özel sohbet ve sohbet odası
- notlar
- sık kullanılanlar listesi
- medya oynatıcı
- dosya paylaştırıcısı
bunların dışında masaüstü eklentileri ile farklı servislerde eklemeniz mümkün.

Blogger temamdan sıkıldım ve tema aramaya basladım buldugum temalar bloggerin kendi temalarından daha kotuydu ama en sonunda gercekten guzel bır tema sitesi buldum siteye buradan girebilirsiniz…Umarım bu temaları sizde begenirsiniz…

Internet uzerinden kullanilan ofis programlari gittikçe ilerleme kaydetmekte. Bunlardan biri de AdventNet’e bağlı amerikan ZOHO şirketi tarafından geliştirilen Zoho Writer
Bu yazılım geçtigimiz 31 Mayıs günü Google tarafından kullanıma sunulan Google Gears teknolojisini kullanıyor.
Hatırlanacağı gibi bu servis açık kaynak kodlu yazılmış bir firefox veya explorer eklentisi sayesinde Ajax uyumlu tüm uygulamaların internet bağlantısı olmaksızın kullanılmasına imkan tanıyor. Bu sayede Zoho Writer kullanıcıları bağlantılarının kopması durumunda “go offline” butonuna tıklayarak çalışmaya devam edebiliyor. Burada bu fonksiyonu gosteren bir video var.
Habere göre , Bilimadamlarını bilgisayar başında oyun oynarken görürseniz biraz mola verdiklerini sanmayın. Aslında çok ciddi bir araştırmanın başında olabilirler. Lancet Bulaşıcı Hastalıklar Dergisi’nde yayımlanan bilimsel yazıda, World of Warcraft adlı savaş oyununda ortaya çıkan bir virüsün sanal dünyadaki seyrinin, gerçek dünyanın gerçek hastalıklarıyla mücadele konusunda kayda değer dersler verdiği söyleniyor.

BBC-Dünya çapında altı buçuk milyon insan tarafından oynanan World of Warcraft‘ı tasarlayanlar, virüs unsurunu bazı oyunculara ufak tefek bir sorun çıkartmak için oyuna koymuşlardı.
Fakat oyunun fantazi dünyasında virüs tamamen kontrollerinden çıktı.
Bilgisayarla dünyanın herhangi bir yerinden oyuna katılanlar birbirleriyle ya savaşarak ya da ittifak kurarak iletişim halindeler.
World of Warcraft yapımcıları, oyunun sanal dünyasında bir noktaya bulaşıcı bir virüs yerleştirerek o bölgede bir takım sorunlar çıkartmaya karar verdi.
Karantinalar işe yaramıyor
Ancak sanal şehirlerden oluşan oyun sahasında, virüsü kapanlar başka şehirlere seyahat ederek beraberlerinde bu hastalığı da taşımış oldular.
Kısa sürede virüs ilk başta tasarlandığından çok daha geniş bir sahaya yayıldı.
Lancet dergisine yazan Princeton Üniversitesi araştırmacıları, bilgisayar oyununda her karakterin ardında gerçek insanlar bulunduğu için, viral bir hastalığın yayılım şeklini incelemek için normal bilgisayar modellerinden daha iyi bir örnek oluşturabileceğini söylüyorlar.
İnandırıcı bir senaryo
Profesör Nina Fefferman, sosyal iletişim ağlarının virüsün yayılışına etkisini çok bilgilendirici bulduklarını söylüyor.
Örneğin birçok durumda virüs, başkalarına yardım etmek isteyenlerin iyiniyetiyle bir karakterden diğer karaktere atlıyor.
Kimileri, risk almayı seven karakterler olduğu için virüsün bulunduğu bölgeye meraktan gidiyor.
Oyunu kurgulayan ekip, karantina bölgeleri ilan ederek virüsün bütün oyuna yayılmasını engellemeye çalışıyor ama başarılı olamıyor. Çünkü bazıları ne yapıp edip karantina kurallarına uymuyor.
Profesör Fifferman, oyundaki karakterlerin gerçek anlamda ölümle yüzleşmediklerini hesaba katarak, sanal virüsün yayılışının gerçek hayata tıpa tıp uymadığını hatırlatıyor.
Ama buna karşın, insandan insana temasla bulaşan bir virüsün kısa sürede nasıl yayılabileceğine dair çok ilginç ipuçları elde ettiklerini söylüyor.

birkaç dakika içinde kendinize ait bir blog oluşturabileceğiniz ücretsiz blog servislerini sizler için derledim:
yaptığım web sitesi tasarımlarında arama motorlarını oldukça önemsiyorum. faydasını da görmüyor değilim. ilk başladığı zamanlardan beri google sitemaps’ı kullanıyorum fakat çok önemsemiyordum. site üzerinde bir harita oluşturmanın google sitemaps’a yüklemekten daha faydalı olacağını düşünüyordum bugüne kadar. bir firma için yaptığım çalışmayı 23 ağustos 2007 tarihinde (yani dün) saat 02:00 - 03:00 civarı yayına başlattım. aradan çıksın diyerek elim değmişken bir xml site haritası oluşturup google sitemaps‘a yükledim. önceden birkaç hafta süren indekslenme süresi 1 güne düştü, sitedeki çoğu sayfa indekslendi ve bugün site arama motorlarından ilk ziyaretçisini aldı. bundan sonra ilk işim google’a site haritası yüklemek olacak sanırım.
SQLyog MySQL Kullanıcıları için çok güzel bir araç.
şu adresten bedava sürümü indirilebilir.
buradan kaynak kodlarını edinebilirsiniz.
bir çok güzel özelliği olan programın ekran görüntülerine buradan göz atabilirsiniz.
Programın bir de Enterprise sürümü var ama bedava sürümü işimizi fazlasıyla görecek nitelikte.
Hangi firmaların bu programı kullandığını bakmanızı tavsiye ederim