whatisthatfile, türkçe dil desteğine de sahip bilinmeyen dosya açıklama sitesi. şöyle ki; bilgisayarınızda anlam veremediğiniz bir dosya ile karşılaştınız -gerçi ben hemen hemen hiçbirine bir anlam veremiyorum- ve dosyanın ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz. dosyanın adını sitedeki ilgili bölüme yazıyorsunuz ve o dosyanın ne olduğunu size söylüyor.

windows’un sistem dosyalarından birkaçını denedim ancak bir sonuç alamadım. bu sonuç alamama konusunda da ziyaretçilerinden yardım bekliyor site. çünkü ziyaretçiler dosya tanımlama iÅŸlemine katkıda bulunabiliyorlar.

 

Özellikle bu yıl itibariyle Çin üretimi olan birçok üründe karşılaşılan bozukluklar dünya genelinde büyük tepkilere yol açmış ve hükümetler çinden ithalat konusunda büyük tedbirler almaya, mal iadelerine vede kota koymak gibi önlemlere yönelmiÅŸlerdi. Ãœlkemizde ise Kansere yol açan oyuncaklar büyük tepki toplamıştı. Bu tepkiler karşında Çin hükümeti üretiminin daha kaliteli olması yönünde tedbirler alacağını bildirmiÅŸti. Bu tedbirlere deÄŸiÅŸik tepkiler geldi. Japon Dijital Kamera üretici Olympus üretimini Vietnam’a kaydıracağını bildirdi.Daha öncede Asus üretimini yine Vietnama taşıyacağını bildirmiÅŸ. Ãœreticilerin bu yönde karar almasında etkili olan Hükümet kararlarına gelince; Vergi dayanakları, işçi haklarının iyileÅŸtirilmesi ki özellikle sezonluk işçi alımının ve çıkarmanın zorlaÅŸtırılması il kalifiye elamana yönelim, çalışma ÅŸartları ve saÄŸlık siÄŸortalarındaki iyileÅŸtirmeler. Bu karar uyarıcınca ucuz üretime yönelen Çin hükümetimi yoksa üreticilermi diye düşünmek lazım ?

Japonya’da bir firma, kullanıcının tuttuÄŸu cisimleri tanıyan ve yapabileceÄŸi hatalar konusunda uyarabilen bir ‘akıllı eldiven’ geliÅŸtirdi.

Japon Global Original Vivid ÅŸirketi tarafından geliÅŸtirilen ve üzerine bir “barkod okuyucusu” yerleÅŸtirilen eldiven, örneÄŸin, kullanıcısı çantasını, cep telefonunu ve anahtarlarını sırasıyla aldığında, topladığı verileri bilgisayara iletiyor. Gelen veriler doÄŸrultusunda, bu kiÅŸinin gitmekte olduÄŸunu anlayan bilgisayar da bir hoparlör aracılığıyla bu kiÅŸinin televizyonu kapatmadığını, pencerenin aralık kaldığını, bir ÅŸemsiye alsa iyi olacağını, zira meteorolojinin yaÄŸmur uyarısı yaptığı gibi uyarılarda bulunuyor.

“Tagged World” (Etiketli Dünya) adlı bu konseptin yaratıcılarından Tomoya Tasaki adlı mühendis, gelecekte belki de tüm cisimlere ne olduklarına ve özelliklerine dair elektronik etiketler olan barkodlar ekleneceÄŸini, bu verilerin de uygun amaçlarla kullanılabileceÄŸini belirtti.

Bu radyofrekans aracılığıyla tanıma (RFID) özelliÄŸine sahip barkod okuyuculu eldivenin baÅŸka kullanım alanları olabileceÄŸi de belirtiliyor.Bu eldivenle arada bir araç veya kesici olmadan bir cihazın kumanda edilebileceÄŸi, örneÄŸin, bir masaya veya bir duvara yerleÅŸtirilen bir barkodun üzerine, eldivenli el yaklaÅŸtırılarak, “televizyonu aç” veya “klimayı kapat” ya da “noel aÄŸacının ışıklarını aç” yazarak komut verilebileceÄŸi düşünülüyor. Japonya’da birçok ÅŸirket, barkod ve temas etmeksizin parmak komutu üzerine uygulamaların çeÅŸitli ürünlere entegrasyonu ve kullanımı konusunda çalışmalar yürütüyor.

Uzay araÅŸtırmaları yapan Uluslararası Astronotik Akademesi’nin (IAA) iki üst düzey yöneticisi, araÅŸtırmalar çerçevesinde uzaya gönderdikleri sinyallerin kötü niyetli uzaylılar tarafından da alınabileceÄŸi olasılığı sebebi ile istifa ettiler.

Türk’ün aklı sonradan gelir de bilimsel araÅŸtırmalara hayatını vakfetmiÅŸ uzay araÅŸtırmacılarının yıllarca uÄŸraşıp, didinip emek verdikleri bir noktada birdenbire “YA UZAYLILAR DÜŞMANSA?” ihtimaline takılmaları hele de bu ihtimal doÄŸrultusunda dünyaya verebilecekleri bir zarar yüzünden istifa etmeleri, hangi rasyoneliteye sığıyor bilmiyoruz. Ancak haber7′nin bildirdiÄŸine göre, Nasa kökenli John Billingam ve ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Micheal Michaud uzun süreden beri hizmet verdikleri Uluslararası Astronotik Akademesi’ne “Dünya dışı yaÅŸam bulmak üzere uzaya bilinçsizce sinyal gönderiyoruz. Peki ya uzaylılar düşmansa” diyerek istifalarını sundular.

Biz uzun süre ABD DışiÅŸleri Bakanlığı’nda da görev yapmış olan Michael Michaud’un eski görevinin fazlaca etkisinde kalarak Dünya dışında da düşmanlarımız olabilir fikrini John Billingham’a empoze ettiÄŸini düşünüyoruz.

Nitekim bu savımızı, Michael Michaud’nun, istifa dilekçesinde belirttiÄŸi fikirleri sanki doÄŸruluyor: “Sinyal alıcı istasyonlar kurulabilir, ama sinyal göndererek dünya dışı varlık aramamız gerekip gerekmediÄŸi tartışmalı. Bunun olası sonuçları iyi deÄŸerlendirilene kadar aktif aramayı durdurmalıyız.”

Nükleer enerji aslında hava kirliliği bakımından temiz bir enerji kaynağıdır. Ama radyoaktif reaksiyonlar sonucunda oluşan bazı radyoaktif atıklar toprak ve su kirliliğine büyük katkı sağlamaktadır. Nükleer santrallerin kurulu gerçekten pahalıdır. Bunun yanında kullandıkları yakıtlar direk çıkarıldığı gibi kullanılmamaktadır ve bu işlemler ülkemizde maalesef yapılamamaktadır. Bundan dolayı radyoaktif yakıtları ithal etmek zorundayız. Gerek yapımı gerek yakıtı olsun nükleer santral gerçekten pahalı bir yatırımdır.

Eurekaaerospace adlı şirket yüksek çıkış gücüne sahip mikrodalga ışınları kullanan ve ateşlendiğinde takip edilen aracın elektrik sistemini anında etkisiz hale getiren bir sistem geliştirdi. Prototip sistem belirlenmiş bir hedefe 15 metre mesafeden 50 nano saniye içerisinde ateş edebiliyor ve aracın elektrik sistemini tamamen etkisiz hale getiriyor. Eğer şirket bu sistem için para desteği sağlayabilirse ateşleme mesafesini 180 metre mesafeye çıkarabileceğini tahmin ediyor. Kaynak

light graffiti olayı, bir grup yaratıcı gencin akıl fışkırması olarak nitelenebilir. graffiti olayına değişik bir boyut kazandırmışlar. flickrda da güzel örnekler var.

Pekin, 2008 Olimpiyatlarına kadar hedefledikleri temiz havaya ulaşmak için bazı önlemler almaya karar verdi. Alınan önlemlerin içinde şiş kebabın yasaklanmasıda var.

savio alphonso, designboom tarafından düzenlenen love your earth yarışmasını yukarıda gördüğünüz çalışmasıyla kazanmış. diğer katılımcıları da yine aynı sayfadan görebilirsiniz. sonra burada görüldüğü üzere sticker olarak arabanıza yapıştırabilir, sergide gezebilir ve duvarlar boydan boya eserlerle kaplanarak çevresel bilinci yaymak adına çalışmalar yapılıyor.

Kaplan-aslan melezi kaslan, adından anlaşılacağı gibi aslan ile kaplanın birleşmesinden oluşan dev ve hantalca bir hayvan.

Bu hayvanların boyutları çeneleri düşürecek ölçülerde; arka ayaklarının üstündeyken yaklaşık 4 metreye kadar uzanabiliyorlar. Bu hayvanların bu kadar büyük olmasını sağlayan faktör, bedenlerinin büyümeyi durdurucu bir madde salgılamaması.

Bu hayvanların ortaya çıkmasında insanların direkt olmasa da dolaylı yoldan etkisi vardır. Öncelikle aslan Afrika kökenli olup, kaplan ise Asya kökenlidir, fakat insanların çeşitli sebeplerden dolayı hayvanların yerlerini değiştirmesinden dolayı böyle sonuçlar ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki linkten kaslanın çekilmiş kamera kayıtlarına ulaşabilirsiniz.

Video Linki

Baba aslan, anne kaplan olunca liger ortaya çıkıyor. Tam tersi olduğunda doğan yavruya ise tigon deniyor. Kaplan baba ile aslan annenin hybrid yavrusu. Şu çizelgede bunun detayları yer alıyor.